Kayıtlar

Bastığım Topraklar, Baktığım Ufuklar

Resim
Aylar sonra buraya ve kendime döndüm ve ilk iş olarak izlenimlerimi aktarmak istedim.  Silifke'deki yeni hayatımdan...                             Uzuncaburç-Silifke/ Mersin Uzuncaburç'a giderken yolda görebileceğiniz pek çok dağlık ve kanyonu andıran vadiler var. Yolu virajlı ve zor fakat görülmeye değer. Ruhuma yansıması: İki yanım dağ, üşüdüm heybetinden Bir adım daha güneşe,  Bir adım daha bir adım derken...  Genişledim uzağım artık kendimden. Kurumuş bir bataklık göğsümde, Ayaklarımdan uzak duruyor su. Ve sessizliğin yankısıyla kuruyorum Kendimi yeniden Mutlak ıssızlıkla buluştum,  Mutlak kopmuştum hatıradan. Bir şey değilim ben, Geç benden. Ağaç tutunacaksa bende, köklerine güvensin Yol gidecekse, varsın gideceği yere. Sabahın sisi ayaklarımı yalıyor Gece de geçecek benden. Sustum.  Yeryüzü olacağı gibi olsun. Açtım kendimi, dümdüz, ovayım ben. Rüzgar vurdukça ba...

Zor Günlerde Hayatta Kalma Rehberi II: İç Mekan Aktiviteleri

Resim
  Zorlukların günden güne çeşitlendiği bir devirde iyi yaşamak için kendimize yeni yöntemler bulmak durumundayız. İyinin tanımı göreceli olmakla birlikte kendimce derlediğim ve deneyerek edindiğim bilgilerimi sizlerle paylaşarak toplu bir iyileşme süreci başlatmak istiyorum. İyi olmamız gerek, hem de hemen. Bir önceki yazımın devamı niteliğinde olan Zor Günlerde Hayatta Kalma Rehberi II: İç Mekan Aktiviteleri 'ne gelin birlikte bakalım. Yeni Bitki Çayları ve Kahve Çeşitleri Deneyin Başlık biraz "Bu mudur yani?" dedirtecek cinsten farkındayım. Fakat burada aslında iki kavramı birbirine bağlamak istiyorum: Sıcak bir içecek içmek ve huzur. Kış mevsiminde olmamız da buna epey katkı sağlıyor. Soğuk hava, yağmur, kar evinde her şey yolunda olan insanlar için huzurludur yalnızca. Çatısı akan, içerisi de dışarısı kadar soğuk, hatta kimi zaman odalarından birinde hastası olan evler için değil. Fakat sıcak bir çay veya kahve bütün sosyoekonomik uçurumları birleştiren bir şey haline...

Zor Günlerde Hayatta Kalma Rehberi I: Doğa Aktiviteleri

Resim
Dünyanın tekrar ve tekrar aynı karanlığa sürüklendiği bir dönemde yaşıyoruz. Yapabileceklerimiz ise sınırlı. Durum böyleyken akıl ve beden sağlığımızı korumak daha fazla önemli hale geliyor. Zor, acı, kötü günler bizi öldürmüyorsa güçlendirsin. Nasılsa güneşin altında yeni hiçbir şey yok. Hem sizler hem de kendim için iyi hissetmek adına yapabileceğimiz en doğal ve en basit dış mekan aktivitelerini sıraladım. Gözlemlerin Gücü Yeni bir mevsim ve dünya yeni bir görünüşe sahip. Taze bir nefesle birlikte gelen yeni bakış açısı, her gün gördüğünüz sıradan şeyleri bile etkileyebilir, gözlemlerinizin gücünü arttırabilir. Doğal değişimlere çoğu zaman kayıtsız kalamayışımız belki de evrimseldir. Basit bir insan olarak doğaya dair izlenimlerinizi fark edin ve içinize birkaç gün yetecek o güzelliği depolayın. Yaprakların yeşilden sarıya dönmeye çalışan kararsız rengini, dalların cılızlığını, ıslak çimenleri, berrak ama bulutlu havayı, güneşin yakmamasını görün, hissedin. Elleriniz cebinizde telaş...

Anksiyete ile Yaşamanın Yolları

Resim
 Anksiyete, gerçekte var olmayan bir tehditle ilişkili alarm, endişe veya korku hissidir. Bu durum, hayali duygusal veya fiziksel tehditler yoluyla bir tehlikeyi içerdiği için çevremize ve kendimize güvenmemizi zorlaştırıyor. Bazen endişe verici bir konu hakkında ısrarlı düşüncelerimiz, bu düşünceleri körükleyen insanlarla sohbet etmek veya sadece "googlelamak" basit bir sorunu içinden çıkılmaz hale getirebiliyor. Anksiyete ile yaşamanın yolları ve baş etme yöntemlerini sizler için sıraladım. Keyifli okumalar! Edvard Munch, Anxiety, 1894 Aslına bakarsanız kaygılanmak bir haberci olarak çalışır. İlkel zamanlarda, insanlar tehlikeli bölgelerde ve yırtıcı hayvanlarla mücadele ederken yüksek alarm durumunda olmuşlar, böylelikle çevreye uyum sağlamışlardır. Ancak, günümüzde tehdit kavramı değişmiştir. Panik yaratan belirtiler, yerini modern korkulara bırakmıştır. Bir zamanlar harekete geçerek hayatta kalmayı sağlayan o eski radar sistemi artık sürekli devam eden anksiyete atakları...

Neden Böyle Oldu?

Resim
  Ümitliydiniz, geleceğe dair güzel planlarınız vardı. Adımlar attınız, her tercih yenisini yarattı. Belki bunları hayat sundu belki de kendiniz sağladınız. Fakat geldiğiniz nokta, seçtiklerinize hiç benzememeye başladı. Ne oluyor demeye kalmadan kendinizi yeniden başlangıca çok yakın bir yerde ve hiç istemediğiniz sonuçlarla karşı karşıya buldunuz. Çareler ürettiniz, bir süre sonra onlar da tükendi. Peki neden böyle oldu? Nedenlerin hiçe sayıldığı dünyada hala başlamak için "neden"in kilit soru olduğunu düşünüyorum. Hayatında kısır döngülere hapsolmuş hissedenler olarak bu yazıda birlikte bir çıkış arayalım. Kendimizle yüzleşmeye şu sorularla başlayalım: 1-Gerçekten çabaladın mı?          Bu soruya objektif bir cevap vermek oldukça zor. Herkes en ufak aksiyonunu bile çaba olarak değerlendirebilir. Ama kendinizi bir başkasına anlatırken hayal edin. Kendiniz için yaptıklarınızı sizi dinleyen ve kusursuzca anlayan biri varmış gibi anlatın ve onun gözünden değ...

Yaşayan Ölüler: Tükenmişlik

Resim
  Sevmediği bir işe veya okula başlayanlar için ilerleyen süreçte hala sevmiyor olmak sürpriz bir durum değil. Fakat ümitli başlayan ve gerçekten heyecan duyan kişiler için düşüş yaşamak, beklenmedik ve üzücü bir sonuç olabiliyor. Bu durumda başlangıçta sevdiğimiz şeyi hala sevdiğimize inandırmak istiyoruz kendimizi. Kimi zaman gitmekle kalmak arasında kalıp içimizde mücadele veriyor ve sonunda yenik düşüyoruz. Bugün, bir zamanlar benim de içinde bulunduğum “yaşayan ölüler”den bahsetmek ve tükenmişlik sendromunun önemli noktalarına değinmek istiyorum. İyi okumalar! İnsan Neden Tükenir? İnsanı tüketen ilk şey kendisidir. Beklentiler, hayal kırıklığının kardeşidir ve bazen aşırıya kaçıldığı ve gerçeklikten uzaklaşıldığı durumlarda kaçınılmaz olandır. Bir diğer sebep ise her işe girişme babayiğitliğini göstermek. Yapabileceklerimiz ve gücümüz ne kadar çok olursa olsun kapasitemizin bir sınırı vardır. Üstlenilen görevlerin fazlalığı, sorumluluk duygusunun baskın olması gibi seb...

Mutluluğun Kestirme Yolları

Resim
  Beynimizde gerçekleşen kimyasal süreçlerle kısa zaman aralıklarında farklı duygu durumları yaşayabiliyoruz. Bu sayede tek bir duyguda sabit kalmayıp yaşama uyumlanıyoruz. Peki mutluluk hormonu olarak bildiğimiz kimyasalların üzerimizdeki gerçek etkileri neler? Bizi harekete geçiren pek çok duygudan bugün, erişmek ve uzun süre kalmak için can attığımız mutluluğun kestirme yollarına ve gerektirdiklerine bakalım.   1- Oksitosin                               Aşk/sevgi hormonu.         - Sevdiklerine sarılabilmek.         - Bir bebekle vakit geçirmek.         - El ele tutuşmak.         - Bir hayvanla oynamak.         - İltifat etmek / almak. 2- Dopamin   Ödül duygusu.     - Bir görevi tamamlamak.    - Kendine bakım akt...