Neden Kendi Tarihimizi Tutmamız Gerekir?

 

Hatırlamak zorunda olduğumuz şifreler, çevremizdekilerin doğum günleri, ertesi gün için yapılacaklar… Aslında not almamız gereken pek çok şey var, değil mi? Yanımızdan ayırmadığımız teknolojik araçlar, içlerindeki alarmlar sayesinde bunu kolaylaştırıyor. İster kalemle ister klavyeyle, “yazmak”, diğer bir deyişle kayıt altına almak yazının icadından beri mühim bir olaydır. Bilirsiniz tarih, yazıyla başlar. Tweet atmak bile günleri yazıya dökmenin bir parçası olsa da bugün, izlenimlerimizin yazıyla buluşmasının önemi ve neden kendi tarihimizi tutmamız gerekir sorusu üzerine sizinle biraz sohbet etmek istedim. 

 

Hafızayla Barışmak İçin

Pek çok insan üzerinden uzun zaman geçtiğinde hatırlamak istediği şeyi düşünürken ister istemez o hatırada değişiklik yapar. Beynimiz o kadar çok şeyi bir araya getirmek zorunda kalır ki bazen hiç sahip olmadığımız anıları, başka birinden duyduğumuz bir şeyi veya bir film sahnesini bize ait zannederiz. Hafızamızın yenik düştüğü durumlarda bir yapboz parçası gibi hatıraları bir araya getirmeye çalışırız ve ortaya çarpık bir şey çıkarırız. Bu bazen benliğimizi korumak için gerekli bir durum da olabilir elbette. Ama bize ait bütün iyi kötü anıları olduğu gibi istiyorsak o harika günü, o içimizi yakan geceyi sonunda bir şekilde kaydetmemiz gerektiğini düşünüyorum. Hafızayla barışmak varken ve kendi tarihimize şahitlik edebilecekken neden savaşalım?

Planlı ve Düzenli Yaşayabilmek İçin

Her şeyin üst üste geldiği ve nereye yetişeceğimizi şaşırdığımız günlerde, biri zihnimizdekileri alıp önümüze koysun isteriz. Yazmak veya notlar almak tam da bunu sağlar. Artık düşüncenizdeki karmaşadan kurtulmuş ve aslında yapmak istediklerinizi belli bir sıraya koyarak sadeleştirmiş olursunuz. Yapılması veya bilinmesi gerekenleri somut olarak gördüğünüzde hem bağlantı noktalarını daha kolay fark edecek hem de nereden başlayabileceğinizi daha iyi anlayacaksınız.

Takvimi Kıyaslamak İçin

Planlı yaşamaktan bahsederken ajandalara değinmemek olmaz. Ajanda kullanmak pek çok şeyi üst üste ve belirsiz aralıklarla yapmaktansa kesin olarak planlayabilmeyi sağlar. İşinizin veya günlük hayatınızın getirdiği faaliyetleri not alarak kendinizi gözlemleyebileceksiniz. Eğer bir alışkanlık edinmek üzereyseniz gelişiminizi kolayca görme fırsatı bulacaksınız ve kendi tarihiniz içinde kıyaslamalar yapabileceksiniz. Zaten kıyas dediğimiz şeyin, insanın kendi kendiyle ve kendi zamanı için yaptığı bir durum olması kulağa daha sağlıklı geliyor.

İzlenimlerimizi Görmek İçin

Yeni bir yere gittiniz, yeni biriyle tanıştınız, yeni bir şey öğrendiniz… Her zamankinden farklı bir durum yaşadığınızı varsayalım kısaca. Kendinizin bu yeni durum hakkındaki izlenimini not almak, ilerde aynı durumla veya benzeri bir süreçle karşılaştığınızda size çok yardımcı olacaktır. Hepimiz değişiyoruz sevgili okur, zaman her şeyin üstünden geçiyor. Görünüşümüz, düşüncelerimiz, hayata ve kendimize bakış açımız sürekli bir değişim içinde. Böyle devinimli bir dünyada geçmişte sahip olduğunuz bir izlenime tanıklık etmek, kendinizi bir başkasını okur gibi okumak ve belki farkına varmadan derinlere gömdüğünüz güzel yanlarınızla tekrar karşılaşmak olduğunuzdan daha güçlü hissettirecektir. Neden kendi tarihimizi tutmamız gerekir? Çünkü gelişen, değişen insan yanımızı korumak ve zamana direnmeden ilerleyebilmek için.

Adımlarımızı Takip Edenler İçin

İnsanın her zaman, önce kendi için yaşaması gerektiğine inananlardanım. Fakat yadsınamaz bir durum var, herhangi bir şeyi deneyimleyen ne ilk ne son insanlarız. Peşimizden gelen, düşüncelerimize önem veren ve hatalarımızdan kendi hatasıymış gibi ders çıkarmak isteyen insanlar olabilir. Hayatta hiçbir yolun yürünmemiş olduğuna inanmıyorum, aksine onlarca ayak iziyle dolu. Bu herkesin aynı şeyi yaptığı anlamına gelmez elbette. Ama kendi tarihinizi kaydetmek sizi anlamak isteyen öğrencileriniz, okurlarınız, çocuklarınız veya üyesi olduğunuz bir topluluğun diğer üyeleri adına fayda sağlayacaktır. Ne iş yaparsanız yapın, yaşadıklarınız biricik. Tek olan her şey ise kıymetlidir. Hatırlanmak, bilinmek istiyorsanız kendinizi hafife almayın. İlk kaynaktan insanların anlamalarına yardımcı olun. Ne anladıklarından bağımsız; yeter ki yazın, çizin, çekin, anlatın.

Günleri Atlatmak Yerine Yaşamak İçin

Sevmediğim bir işim vardı, her mesai sonunda masamda duran küçük takvimin günleri üstüne çarpı atıyordum. Bir gün daha bitti, kaldı bu ayın bitmesine 10 gün. Adeta çile doldurur gibi takvimimi çarpılarla dolduruyordum. Üstelik bir an önce varmak istediğim bir tarih de yoktu. Günleri yaşamak yerine atlatıyordum. Fakat o zamanlar neden kendi tarihimizi tutmamız gerekir sorusunun bir cevabı olduğunu bilmiyordum. Sanıyordum ki çentik atmak o günü yaşadım diyebilmek için yeterli… Hiçbir zaman yetmedi inanın. Yaşadığımız, bu dünya üzerinde bulunduğumuz her an değerli ve hiçbir gün boşa harcanmamalı. Takvime çarpı koymaktansa o güne özel ve size iyi hissettirecek tek bir şey yazmanız hatta belki bir sembol kullanmanız o günü diğerlerinden farklı kılacaktır. Boşa geçmediğini, ne kadar kötü ve can sıkıcı olursa olsun size bir katkı sağladığını gösterecektir. Küçük ama önemli bir detay bu.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Nasıl Yalnızlığın Tadına Varabilirim?

Kitap Okuma Alışkanlığını Yeniden Kazanmak

Mutluluğun Kestirme Yolları